Abortus (abort): Gebelik kaybının tıbbi ismi (düşük)
Adezyon (adhesion): Karın içi organlar arasında fibröz dokulardan oluşan anormal yapışıklıklar
Amenore (amenorrhea): Adet kanamasının olmaması
Androjen (androgen): Erkek seks hormonları
Androloji (andrology): Erkek infertilitesi ve seksüel fonksiyon bozukluklarıyla ilgilenen bilim dalı
Akrabalık (agnation): Kan yakınlığı; bir yada daha fazla ortak ataya sahip olan iki yada daha fazla birey akraba olarak tanımlanır
Allel (allele): Bir genin , belirli bir gen bölgesinde bulunan alternatif formlarından her biri
Amplifikasyon (amplification): Bir DNA dizininin ayrı kopyalarının yapılmasıdır
Anafaz (anaphase): Mitoz ile mayoz I ve II nin bir evresidir. Homolog kromozomların (veya kardeş kromatidlerin) hücre bölünme mekiğinin iki zıt kutbuna doğru hareketleri ile karekterize edilir
Anöploid (aneuploid): Normal kromozom sayısından sapma, kromozom aktarımı sırasında sayısal dağılım hatası
Antijen (antigen): Bağışıklık yanıtını tetikleyen yani, antikor oluşturan ve/veya özgül antikoru ile tepkimeye giren (antijen –antikor ilişkisi) bir molekül yüzey yapısına sahip madde
Antikor (antibody): Bağışıklık yanıtı olarak bir antijeni tanıyıp bağlanan bir protein (immünglobulin)
Asentrik (acentric): Sentromeri bulunmayan bir kromozomu veya kromatidi tanımlar
Aspermi (aspermia): Seminal plazma üretiminin olmamasıdır (ejakülat elde edilemez)
Assisted hatching (AHA) :Embriyonun rahim duvarına tutunmasını kolaylaştırmak için, etrafını saran zarın inceltilmesi ya da açıklık oluşturulması işlemidir
Astenospermi (astenospermia): İncelenen sperm örneğinde, toplam sperm hareketliliğinin %50’nin altında olması yada progressive hareketlilik oranının %15’in altında olmasıdır
Asteno-teratospermi: Sperm hareketliliği ve şeklinde problem
Aşılama (intrauterin inseminasyon): Uygun şartlara sahip olan çiftlerde (sperm sayısının 20 milyon ve üzeri olduğu, total hareketliliğin %50 nin üzerinde, progressive hareketliliğin %15 in üzerinde olduğu çiftlerde), ilaçlarla yumurta gelişiminin sağlanmasını takiben spermin belirli işlemlerden geçirilerek (yıkanıp seminal plasmadan temizlenmesi işlemi)rahmin içerisine verilmesidir
Azoospermi (azospermia): Verilen örnekte dölleme için gerekli olgun sperm hücresine rastlanmaması
Bağlantı (linkage): Gen lokuslarının aynı kromozom üzerinde , bağımsız ayrılamayacak kadar yakın konumda bulunmaları
Bağlantı grubu (linkage group): Birbirlerine çok yakın olmaları nedeni ile , genellikle rekombinasyona uğramadan birlikte kalıtılan gen lokusları.
Defragmantasyon (defragmantation): Mikromanüplasyon teknikleri ile embryonun içerdiği fragmanların uzaklaştırılması işlemidir.
Delesyon (deletion): Bir kromozomun bir kısmının ya da tamamının kaybı, veya DNA nücleotid bazlarının kaybı
Denatürasyon(DNA yada RNA) (denaturation): Çift zincirli nükleik asit moleküllerinin tekli zincirlere ayrılması. Komplementer tek zincirlerin birleşmesine renatürasyon denir
Diploit (diploid): Biri anneden (maternal), biri babadan (paternal) olmak üzere iki homolog kromozom setine sahip hücre yada organizma
Diploten (diplotene) : Mayozun I.Profazında bir evre, kiazma noktaları kopar, gen alışverişi (rekombinasyon) tamamlanır
Disentrik (dicentric): İki sentromerli değişik yapıya sahip bir kromozom
Invivo (invivo): Vücut içi ortam
In vitro (invitro): Vücut dışı ortam
Dispermi (dispermy): Tek yumurtaya iki spermatozoa girmesi
Diyakinez (diakinesis): Mayozun I.geç profazının bir evresi, kromozomlar kalınlaşıp kısalır ve kiazma noktaları sentromerden uçlara doğru kayar
Dizigotik (dizygotic): İki ayrı zigottan gelişen ikizler (aynı zigottan gelişen tek yumurta ikizinin aksi)
Dizomi (uniparental disomy): Kromozom çiftinin her ikisinin de aynı ebeveynden gelmesi durumu
DNA (deoksiribonükleik asit): Tüm organizmalarda ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişimleri için gerekli olan Primer genetik bilgiyi doğrusal bir nükleotid dizisinde, üçlü gruplar şeklinde taşıyan molekül. DNA’nın başlıca rolü bilginin uzun süreli saklanmasıdır
Dominant (dominant): Heterozigot durumda gözlenebilen genetik özellik
Dublikasyon (dublication): Hatalı kros-over sonucunda bir kromozom segmentinin fazladan eklenmesi
Ejakülasyon (ejaculation): Orgazm sırasında gelen seminal sıvı ve spermleri içeren sıvı
Embriyo transferi (embryo transfer): Oluşan embriyoların rahim içine yerleştirilmesidir
Embriyo (embryo): 8.gebelik haftasına kadar bebek embriyo adını alır
Embriyo fragmantasyonu: Embriyonun klivaj sırasında genetik materyal içermeyen stoplazmanın istemsiz bölünmesidir
Endometrioma (çikolata kisti): Yumurtalıklarda yer alan ve yumurtalık kapasitesini yani yumurta sayısını ve gelişimini etkileyebilen yapılardır
Endometriosis: Endometrial dokunun rahim dışı , karın içinde , yumurtalıklarda ve tüplerde bulunmasıdır
Endometriyum (endometrium): Rahim içi zarı
Endometrial biyopsi (endometrial biopsy): Rahim içinden araştırma için parça alınması
Ereksiyon (erection): Fiziksel uyarılma ile penisin sertleşmesi
Ekson (exon): Ökaryot olgun mRNA sında temsil edilen DNA bölgesi
Ekspirasyon (expiration): Aktif bir genin görülen etkisi
Elektroforez (electrophoresis): Moleküllerin, elektriksel alanda göç hızlarının farklılığından yararlanılarak ayrılmaları
Enzim (enzyme): Biyokimyasal bir reaksiyonu katalizleyen protein
Epigenetik etki (epigenetic effect): Genotipi değiştirmeden fenotipi değiştiren faktör
Estradiol (E2): Yumurtalıkta gelişen folikülün salgıladığı hormon
Fallop kanalları (fallopian tubes): Yumurtayı rahim içine taşıyan kanalcıklar
Fenotip (phenotype): Bir hücre yada bireydeki bir yada daha fazla genin gözlebilir etkisi
Fertilizasyon (Fertilization): Spermin yumurta içine girerek döllenmesi
Fetüs (fetus): 9.gebelik haftasından sonraki bebeğe verilen isim
Fibroblast (fibroblast):Bağ dokususunu oluşturan hücre tipi
Folikül (follicle): Yumurtanın içinde geliştiği içi sıvı dolu kese
FSH (Folikül Uyarıcı Hormon ya da Follicle-Stimulating Hormone): Hipofizden salgılanan,yumurtanın gelişimini sağlayan hormon
Folliküler faz (follicular phase): Adet siklusunun, yumurtanın geliştiği ilk yarısı
Gamet (gamete): Haploid üreme hücresi ; spermatozoa (erkek) veya oosit (dişi)
Gen (gene): Kalıtsal materyelin tek bir birimini oluşturan kalıtım faktörü
Gen amplifikasyonu (Gene amplification): Diğer genlerde orantılı bir artış olmaksızın, seçici olarak belli bir genin çok sayıda kopyasının üretilebilmesi
Gen haritası (Genetic map): Kromozomlar üzerinde gen lokuslarının konumu, birbirlerinden uzaklıkları aralarındaki baz çifti sayısı ile ifade edilmek üzere tam olarak tanımlanmasıdır
Gen lokusu (Genetic lokus): Bir genin bir kromozom üzerindeki konumunun tanımlanmasıdır
Genetik (genetic): Canlıların kalıtsal temellerini ve kalıtımı inceleyen bilim
Genetik kod (genetic code): DNA nükleotid bazı tripletlerinde bulunan ve bir gen ürününe belirli amino asidin katılmasını yönlendiren bilgi
Genetik marker (genetic marker): Allelerin atasal kökenini belirlemek için kullanılabilen, polimorfik genetik özellik
Genom (genome): Bir birey yada bir hücrenin genetik materyelinin tamamı
Genomik imprinting(genomic imprinting): Atasal kökene bağlı olarak, bir kromozom bölgesinin ya da bir allelin farklı ekspresyonu
Genotip (genotype): Bir bireyin yada bir hücrenin genetik içeriğinin tamamı yada bir kısmı
Gestasyon (gestation): Bebeğin anne rahminde geçirdiği 40 haftalık süreç
Gonadlar (gonads): Yumutalık ve testislerin ortak adı
Gonad hormonlarını salgılatan hormon(Gonadotropin Releasing Hormone) (GnRH) : Hipotalamustan salınan ve hipofizden FSH ve LH salınımını sağlayan hormon
Gonadotropin (gonadotropin): Yumurtalık ve testislerden, yumurta ile spermin oluşumunu sağlayan hormonlar
Haploit (haploid): Tek kromozom setine sahip hücre yada birey
Haplotip (haplotype): Aynı kromozom üzerinde iki yada daha fazla, yakın bağlı gen lokusundaki allelerin bileşimi
Heterokromatin (heterochromatin): İnterfazda, erken profazda ve geç telofazda,metafaz evresinde tüm kromozom materyelinde olduğu gibi, kondanse durumda bulunduğu için koyu boyanan kromozom yada kromozom bölümü
Heterozigot (heterozygote): Belli bir gen lokusunda iki farklı allele sahip olmak
Hibridizasyon (hybridization): Aynı türden farklı genotipe sahip bireylerin çaprazlanması yada komplementer iki DNA tek sarmalının birleştirilmesi
Hidrosalpinks (hydrosalpinx) : Geçirilmiş bir enfeksiyonu takiben tüplerin tıkanması sonucu oluşan ve tüpün içi sıvı dolu şişkin olan kısımlarına verilen isimdir
Hidrosel (hydrocele): Skrotumda sıvı içeren şişlikler
Hiperspermi: Semen hacminin 6 ml’den daha fazla olmasıdır
Hipogonadizm (hypogonadizm): Gonad fonksiyonlarının azalması ile paralel sperm ve yumurta hücrelerinin oluşamamasıdır
Hipospermi: Semen hacminin 1 ml veya daha az olmasıdır.
Hirşutismus (hirsutism): anormal yerlerde kıllanma oranında artış
Histerosalpingogram (Histerosalpingogram): Kontrast boya verilerek rahim kavitesi ve tüplerin radyolojik olarak görüntülenmesi
Histeroskopi (hysteroscopy): Endometriumun gözle görülerek incelenmesini sağlayan operasyon. Özellikle rahim içi yapışıklıkların, poliplerin veya rahim içi kaynaklı myomların teşhis ve de aynı anda tedavisinde yani çıkarılmasında tek yöntem histeroskopidir
Histon (histone): Nükleozomda kromozom ile birlikte bulunan protein
HLA (human leukocyte antigens): İnsan lökosit antijen sistemi
HLA-G (human leukocyte antigens-G):Embriyo tarafından salgılanan bir antijendir. Protein yapısında olan bu antijenin ,gebelik oluştukt (an sonra embriyoyu annenin bağışıklık sisteminden koruduğu ve anne ile bağlantıyı sağlayan plasenta hücreleri tarafından salgılandığı bilinmektedir
Homolog (homologue): Aynı gen lokusuna sahip kromozom yada kromozom bölümleri
Homozigot (homozygote): Belli bir gen lokusunda aynı allelere sahip olma
HSG (histerosalpingografi): Yapılan değerlendirmeler sonucu sperm problemi olmayan çiftlerde, kadının tüpleri ile ilgili bir sıkıntı olup olmadığını ortaya koymak amacı ile rahim içine verilen bir sıvının tüplerden geçişi sırasında çekilen bir tür röntgen filmidir
HCG (Human koryonik gonadotropin): Gebelik sırasında plasentadan salgılanan hormon
HMG (Human menopozal gonadotropin): Menopozdaki kadınların idrarından elde edilen FSH ve LH içeren ilaçlardır
İmmünoglobulin (immunoglobulin): Antijene bağlanan bir protein molekülü
İnfertilite (infertility): Bir yıl korunmadan düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebe kalamama olarak tanımlanır
Initially immotil sperm: İlk incelemede spermlerde hiç hareketlilik gözlenmezken, çeşitli işlemler sonrası hareket gözlenmesi
İmplantasyon (implantation): Döllenmiş yumurtanın rahim içine implante olmasıdır
İmplantasyon başarısızlığı (implantation failure): En az iki adet iyi embriyo kalitesinde transfere rağmen gebelik sağlanamamasıdır
İnsidans (incidence): Bir hastalığın toplumdagörülme oranıdır
İntron (intron): Bir gen içerisindeki kodlanmayan DNA bölgesi
İnversiyon (inversion): Bir kromozomda, iki noktada kırılma, aradaki parçanın ters dönmesi ve tekrar birleşme şeklinde gelişen bir yapısal değişikliktir
In Vitro Maturasyon (IVM) (invitro maturation): Kısa süreli yumurtalıkları uyaran hormon ilacı uygulanması ile veya hiç ilaç kullanılmadan toplanan olgunlaşmamış yumurtaların dış ortamda (laboratuvarda) olgunlaştırılarak döllenmesi ve daha sonra uygun gelişim evresine ulaştığında rahim içine transfer edilmesi esasına dayanır
Karyotip (karyotype): Bir hücrenin, bireyin yada türün kromozom seti, bu stin düzenini ortaya koyan analizde karyotip analizi olarak adlandırılır
Kısa tedavi protokolleri (short induction protocoles): Yumurta gelişimini sağlayacak ilaçlara adetin 2. veya 3. gününden itibaren başlanmakta,yumurtalığın kendi salgıladığı hormonları kontrol etmeye yönelik baskılayıcı ilaçlar ise tedavinin ileri günlerinde eklenmektedir
Klinefelter sendromu (klinefelter syndrome): Erkeklerde görülen 47XXY kromozomal yapısıyla ortaya konan sendromdur
Klon (clone): Tek hücreden yada tek atadan türemiş olan, onunla ve birbirleri ile benzer olan, molekül, hücre yada organizma topluluğu
Kodon (kodon): DNA veya RNA da belli aminoasitleri yada bir aminoasit dizininin sonlanmasını şifreleyen üç nüklootidlik dizi
Koitus (coitus): Cinsel ilişki
Ko-kültür (co-culture): Döllenmiş gamet hücrelerinin embriyo transfer işlrmine kadar olan süre içerisinde , tek bir düzlemde çoğaltılarak kültüre edilen özel somatik hücreler ile aynı ortamda geliştirilmesidir
Kriptorşizm (crytorchidism): Testislerin inmemiş olması
Kriptozoospermia (virtual veya transient azospermi): Kişiye ait bazı örneklerde çok az sayıda (<100bin/ml) sperm saptanırken, bazı örneklerde ise hiç sperm görülmemesi durumudur
Kriyopreservasyon (cryopreservation): Embriyo, sperm veya yumurtaların özel dondurma yöntemleri ile sıvı nitrojen içinde saklanması (-1960C)
Kromatid (chromatid): Kromozomun, replikasyondan sonraki, uzunlamasına bir altbirimidir, iki kromatid sentromer tarafından bir arada tutulur
Kromatin (chromatine): İnterfaz nükleusunda görülen DNA, bazik kromozomal proteinler,histon olmayan kromozomal proteinler ve az miktarda RNA dan ibaret madde
Kromozom (chromosome): Kromatinden oluşan ve çekirdek bölünmesi sırasında gen taşıyan yapılardır
Kros-over (cross over): I.Mayozun diploten evresinde kiyazma oluşumu ile, homolog kromozomlar arasında genetik bilgi değiş tokuşu
Laparoskopi (laparoscopy): Batından bir iğne ile girilerek karın içi, gözlenebildiği yumurtalıklar , tüpler ve rahmin incelenmesini sağlayan endoskopik bir ameliyattır
Lenfosit (lymphocyte): İmmün sistem hücresi.
Lökositospermi: Semende lökositlerin 1 milyon/ml’den daha fazla olmasıdır
Luteal faz (luteal phase): Adet periyodunun ikinci yarısı, progesteron hormonunun salgılandığı dönemdir
LH (Luteinizing hormon): Hipofiz bezinden salgılanan adet ortasında yumurtalıktan folikülün çatlayarak yumurtanın atılmasını sağlayan hormon
Mayoz (meiosis): Germ hücresi çekirdeğinde gözlenen özel bir bölünme biçimidir, kromozom sayısını diploidden haploide indirger
Menstrüasyon (menstruation): Rahim içi zarının her ay düzenli olarak atılmasının yol açtığı kanamalardır
Metafaz (metaphase): Kromozomların kalınlaşarak görünürlük kazandığı mitoz evresi
Mikrotese (mikrodiseksiyon TESE) (microdissection TESE): Cerrahi mkroskop altında sperm üretilen tüplerden (dokular zarar görmeksizin) sperm bulma işlemidir
Missed abortus (missed abbortus): Kalp atımı gözlenmiş fetusun abort olmasıdır.
Mitoz: Somatik hücre bölünmesi sırasında, profaz, metafaz, anafaz ve telofaz evrelerini kapsayan çekirdek bölünmesi
Mitotik indeks (mitotic index): Mitoza giren mevcut hücrelerin oranı
Monozigotik (monozygotic): Tek yumurta ikizi
Monozomi (monosomy): Diploid kromozom setinden bir kromozomun eksilmesi.
Mozaik (mosaic): Genetik yönden farklı hücrelerden oluşmuş ve tek yumurtadan köken almış doku ve ya birey
MRNA (Messenger ribonucleic acid): Mesajcı RNA, sentezlenecek bir proteinin amino asit dizisine karşılık gelen kimyasal şifreyi taşıyan molekül
MTDNA (mitocondrial DNA): Mitokondriye ait DNA
Mutasyon (mutation): Genetik materyeldeki kalıcı değişiklik
Miyom (myoma): Rahimin kas tabakasından kaynaklanan genellikle iyi huylu bir tümördür
Natürel siklus (natural cycle): Düzenli adet gören kötü yanıtlı olgularda, hiçbir uyarıya gerek duyulmadan, kendiliğinden seçilen ve gelişen follikülün takip edilmesi ve follikül aspirasyonu ile elde edilen yumurtanın ICSI ile değerlendirilmesidir
Nekrospermi (necrospermia): Menideki spermlerin ölü olması
Nokta mutasyonu (point mutation): Genetik kodun tek kodonda sınırlı olarak değişmesidir.
Nondisjunction (nondisjunction): Mayozda homolog kromozomların hatalı dağılımı, bazı bölgelerin ayrılmadan kalmasıdır
Normospermi: Mililitredeki sperm sayısının 20 milyon/ml ve üzeri olmasıdır
Nükleotit (nucleotide): Nükleik asidi oluşturan polinükleotid zincirindeki monomerik yapı taşlarıdır
Oligospermi (oligospermia): Menideki sperm sayısının mililitrede yirmi milyonun altında olmasıdır (WHO kriteria)
Oligo-astenospermi: Sperm sayı ve hareketliliğinde problem
Oligo-asteno-teratospermi (OAT): Sperm sayı, hareketlilik ve şeklinde problem
Otozom (autosome)): Cinsiyet kromozomu dışında herhangi bir kromozom
Orşit (orchitis): Testis iltahabı.
Ovarian Hiperstimülasyon Sendromu (OHSS) (ovarian hyperstimulation syndrome):Polikistik over sendromlu kadınlar tüp bebek tedavisinde kullanılan yumurtalıkları uyarıcı gonadotropin adı verilen ilaçların etkisine aşırı hassas olup bu sendromun oluşması ve ciddi yan etkileri olabilen, bazen de hastaneye yatırılarak tedavi gerektirebilen bir komplikasyona dönüşebilmesidir
Ovarian yetmezlik (ovarian deficiency): Yumurtalıkta yumurta olmamasına bağlı olarak yumurtalıkların gonadotropik hormonlara cevap vermemesi
Ovülasyon indüksiyonu (ovulation induction): Hormonal ilaçlar kullanılarak yumurtalıkların uyarılması ve yumurta gelişiminin sağlanması
Ovülasyon (ovulation): Adet ortasında olgun yumurtanın yumurtalıktan atılımı
Ökaryot (eukaryote): Proklaryotların aksine, kromozom içeren bir çekirdeğe sahip olan, mitoz ve mayozla bölünen hücrelere sahip canlılar
Ökromatin (euchromatine): Heterokromatinden daha az yoğun boyanan kromozom ya da kromozom bölgesi
Öploid(euploid): Tür için karekteristik olan normal kromozom setini tam olarak taşıyan hücre, doku yada birey
PCR (polimeraz zincir reaksiyonu) (polymerase chain reaction): Belli bir DNA dizisinin invitro artışını (amplifikasyon) sağlayan yöntem
Plazmid (plasmid): Bakterilerde bulunan, kendi başına replike olabilen, çembersel DNA yapılarıdır
Polar cisim (polar body): Oogenez sırasında ortaya çıkan, daha ileri gelişim göstererek oosite dönüşmeyen hücre
Polikistik over sendromu (polycystic ovary syndrome): yumurtaların yan yana dizilip kistik bir yapı görüntüsü vermesidir.Bu durum genç kadınlarda %10 oranında, çocuk sahibi olmak isteyen kadınların da %25-45’de görülmektedir
Polimorfizm (polymorphism):Bir gen lokusunda, en nadiri %1 frekansını aşan birden fazla normal allelin bulunması durumu
Polip (polyp): Selviks veya rahimde gelişen nodül şeklinde oluşum
Poliploid (poliploid): Haploid genomun ikiden daha fazla, kopyasına sahip hücre, doku yada bireyi tanımlar
Polispermi: Mililitredeki sperm sayısının 20 milyon/ml’den çok fazla olmasıdır
Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) (preimplantation genetic diognosis) : Zigot,klivaj yada blastosist döneminde embriyoların kromozomal olarak tanımlanması işlemidir
Prematür over yetmezliği (POF) (ERKEN YUMURTALIK YETMEZLİĞİ) (premature ovarian failure): Daha önce düzenli adet gören bir kadının 6 ay süreyle adet görmemesini takiben birer ay aralıklarla iki kez bakılan serum FSH düzeylerinin 40 IU/L ve üzerinde saptanması erken yumurtalık yetmezliği olarak tanımlanır
Primer (başlatıcı)(primer): Komplementer DNA ya hibridize olduğunda, yeni zincir sentezi için DNA polimeraz tarafından nükleotidlerin eklenmesine uygun 3’-OH ucu oluşturan bir DNA veya RNA oligonükleotid
Progesteron (progesterone): Yumurtlamanın gerçekleşmesinden sonra yumurtalıktan salgılanan hormon
Prokaryot (prokaryote): Hücre çekirdeği ve stoplasmik organelleri bulunmayan tek hücreli organizma
Prostat (prostate):Mesane yakınında , üretra çevresinde bulunan, salgıladığı sıvı ile sperm hareketliliğine katkıda bulunan bez
Rekombinant DNA (Recombinant DNA): Farklı kökenli bölümlere sahip bir DNA molekülü
Rekombinasyon (Recombination): Mayoz sırasında homolog kromozomlar arasında kros-over sonucu yeni gen bileşimlerinin oluşması
Replikasyon (Replication): DNAnın kendisini eşlemesi
Reseptör (Receptor): Bir hücre sinyalinin iletilmesi ile görevli transmembran veya stoplasmik protein molekülü
Resesif (recessive): Bir gen lokusundaki, ancak homozigot durumunda fenotip olarak belirti veren bir allelin genetik etkisini tanımlar
Resiprokal translokasyon (reciprocal translocation): Kromozom bölümlerinin (homolog olmayan parçaların) karşılıklı yer değiştirmesidir
Retrovert rahim (retrovert uterus): Rahmin arkaya dönük olması
RNA (RİBONÜKLEİK ASİT): DNA yabenzer yapı gösteren ancak deoksiriboz yerine riboz şekeri içeren bir polinükleotiddir
Robertsonyan translokasyon (robertsonian translocation): İki akrosentrik kromozom arasında, kısa kolların kaybı ve sentromerlerden birleşme ile oluşan füzyon tipi translokasyondur
Salpingoplasti (salpingoplasty): Cerrahi yöntemler eşliğinde tüp tıkanıklığının açılması
Salpenjit (salpingitis): Fallop tüplerin iltihaplanması
Segregasyon (segregation): Bir gen lokusundaki allelerin mayozda ayrılarak farklı gametlere dağılmasıdır
Semen (semen): Orgazm sırasında salınan spermleri ve seminal sıvıyı içeren akıntı
Semen analizi (semen analysis): Taze meni örneğinin mikroskop altında incelenmesi
Seminal vesikül (seminal vesicle): Prostatın üzerinde bulunan ejakülasyon sırasında katı alkalin sıvı salgılayan bez
Selvikal yetmezlik (celvical dysplasia): Rahim ağzının gebeliği taşıyamaz derecede zayıf ve kısa olması
Selviks (cerviks): Rahmin, vajinanın üst kısmında bulunan kısmı
Sendrom (syndrome): İnsan genetiğinde, ilişkilerinin detayı henüz aydınlatılmamış dahi olsa etiyolojik olarak ilişkilendirilmiş klinik ve patolojik özellikler grubudur
Sentromer (centromere): Mitoz ve mayoz sırasında iğ ipliklerinin bağlandığı kromozom bölgesi
SIS (Salin Infusion Sonografi): Ultrason ile yapılan muayene sırasında rahim iç duvarı (endometrium )ile ilgili şüpheli bir görünüm, polip ya da myom görüntüsü olduğunda, ultrasonografi eşliğinde rahim içine sıvı verilerek yapılan bir işlemdir
Skrotum (skrotum): Testislerin içinde bulunduğu yapı
Spermatogonium (Spermatogonium): İmmatür sperm hücrelerinin an ilkel halidir, nükleus dense, kromatin homojen olarak dağınık, büyük ve fark edilir nükleolüye sahip bir hücredir
Spermatid (spermatid): İmmatür sperm hücresi, spermatogenezi tamamlayıp spermiogeneze geçen hücredir
Spermatosit (spermatocyte): Spermatogenezin ilk ve ikinci mayotik bölünme ürünleridir
Sperm FISH (Sperm fluorescent in situ hybridization): Spermler Floresan boya ile işaretlenerek bazı kromozomlar açısından incelenir. Burada amaç spermlerin ne oranda genetik materyal açısından hatalı olduğunu belirlemektir. Eğer bu oran artmış ise uygun spermlerin seçimi tek başına yeterli olamayacak, beraberinde embriyoların genetik olarak taranması gerekecektir.
Sperm motilitesi (sperm motility): Spermlerinin hareket kabiliyeti
Sperm yıkama (sperm washing- sperm preperation): Seminal plasmadan spermleri ayırma tekniği
Stoplasmik kalıtım (cytoplasmic heredity): Mitokondride bulunan genetik bilginin kalıtımıdır
Sitoplazmik Transfer (cytoplasmic transfer): Kötü yumurta ve/veya embriyo kalitesi varlığında tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarını önlemek amacıyla denenmektedir. Şu aşamada günlük kullanıma girmeyen deneysel bir uygulamadırSomatik (somatic): Eşey (germ) hücrelerine karşıt olarak, vücut doku ve hücreleri için kullanılır
Spermagonya (spermagonia): Testis lobüllerindeki kıvrıntılı meni borucukları (tubuli seminiferi contorti) duvarlarındaki farklılaşmamış spermatojenik hücrelerden her biri; spermatogonyum (Spermatogonyum’lar puberte’ye kadar mitoz yolu ile durmadan çoğalırlar; puberte’den itibaren hipofiz ön lobundan salgılanan follikülü stimüle edici hormon (FSH) etkisi ile primer spermatositleri oluştururlar)
Spermatosit: Testiste eşey hücreleri oluşumunda spermatogonyumdan gelişen ve iki mayoz bölünmesine hazırlanan hücre. Birinci dereceli spermatositin bölünmesi ile 2 tane ikinci dereceli spermatosit, bunların bölünmesiyle gene ikişer tane spermatid meydana gelir
Spermatid: Sperm kuyruğu oluşmadan hemen önceki aşamada, kromozom yapısının yarıya indiği evredeki hücreler yuvarlak sperm hücreleri (round spermatid); spermin kuyruk oluşumun başladığı hücreler ise elongated spermatid olarak adlandırılmaktadır
Şiddetli Erkek İnfertilitesi : Bilinen medikal ya da cerrahi tedavi yöntemleri ile çocuk sahibi olmaları sağlanamayıp, yardımcı üreme tekniklerinin kullanılmasını gerektiren erkek hastalar için kullanılan bir tanımlamadır
Şiddetli oligo-asteno-teratospermi: Sperm sayısının <5 milyon/ml olması (neredeyse her zaman hareket ve şekilsel problem eşlik eder)
Teratozoasperm (teratozoaspermia): Kruger Strikt Criteria üzerinden (14/100) normal spermin altındaki örneklerdir
Testiküler yetmezlik (testicular deficiancy): Testislerde sperm üretiminin yetersiz olması
Testis (testicle): Spermlerin üretildiği organ
Testis biyopsisi (testicular biopsy): Cerrahi olarak testislerden parça alınması
Testesteron (testosterone): Erkek seks hormonu
Tetraploid (tetraploidy): Çift diploid kromozom setine, yani her kromozomdan dört taneye sahip olmak
Total immotil sperm: Spermlerde hiç hareketlilik gözlenmemesi
Transkripsiyon (transcription): DNA da taşınan bilginin yayınlanmöasında ilk adım olarak mesajcı RNA sentezi
Transkript (transcript): Aktif bir genin DNA’sının bir bölümünün RNA kopyası
Translasyon (translation): Genetik bilginin yayımlanmasında ikinci aşamadır, Mrna deki triplet dizini, gen ürünü olan polipeptidi oluşturacak amino asit dizinine çevrilir
Translokasyon (translocation): Bir kromozomun tamamının veya parçalarının diğer bir kromozoma aktarılmasıdır
Triplet ((triplet) : Nükleik asitte bir kodonu oluşturan ve bir aminoasidi kodlayan üç nükleotidlik dizi
Trizomi (trisomy): Homolog kromozom çiftlerine ek olarak bir fazla kromozom bulunması
TUNEL test (terminal dUTP nick-end labeling assay to detect apoptotic cells): Spermdeki genetik materyalin kromozomal bozukluğunu değil, ipliksi yapının (kromatin) bütünlüğünü , DNA fragmantasyonu ve apoptosis oluşumunu ortaya koyar
Turner sendromu (turner syndrome): 45XO kromozom yapısına sahip birey
Uzun tedavi protokolü (long cycle protocole): Önce yumurtalıkları baskılayıcı hormonlar burun spreyi veya cilt altı iğnesi şeklinde yaklaşık 10-12 gün süre ile uygulanır.Hastanın adet görmesi ile birlikte tedavinin ikinci bölümüne geçilir ve ortalama 8-10 gün süreyle yumurta gelişimini sağlayacak hormon tedavisi uygulanır
Varikosel (varicocele): Testislerin çevresindeki damar yapısında oluşan genişleme.
Zigot (zygote): Fertilizasyonda iki haploid gametin (yumurta ve sperm), birleşmesi ile oluşan yeni diploid hücre, embriyo bu hücreden gelişmektedir